Bu dünyaya niçin geldin?
Vazifen nedir?

Allah seni niçin yaratmıştır? 

Bu dünyanın en değerli varlığı olduğunu biliyor musun? 

Senden daha değerli bir varlık olmadığının farkında mısın? 

Bu kadar değer verilen bir varlığın bu dünyaya geliş amacı o kadar basit ve anlamsız olabilir mi?

Sen yemek, içmek, yatmak, uyumak ve gezip tozmak için mi yaratılmış ve bu sebepler için mi, dünyaya gelmişsin?

Senin bir yaradılış amacın ve gayen yok mu zannediyorsun?

Senin sorumluluk makamında olduğun her halinle belli olmuyor mu?

Peki sorumluysan, sorumluluğun nedir bunu biliyor musun? 

Bunu düşünmeyecek, bu durumu akletmeyecek ve sorgulayamayacak mısın?

Bu durumu inceden inceye, olayın derinliklerine kadar inip tefekkür etmeyecek misin?

Başına gelen, önüne çıkan her olumsuz olayın, engelin, kendine gel, aslına dön diye,
sana bir ikaz ve bunun sana atılan bir tokat olduğunu anlayamıyor musun?

Kendine gelmen için daha ne bekliyorsun?

Sana nasıl davranılmasını istiyorsun?

Aslına dönmen, yaradılış gayene uygun hareket etmen için sana ne yapılmasını istiyorsun?

İlk önce insan, hangi nedenle, hangi sebeple ve hangi  fıtrat üzere bu dünyaya geldiğini sorgulaması ve bulması gerekiyor. 

İnsan kalu belada neyin sözünü verdiyse o söze riayet ederek, sadık kalarak, hareket etmesi gerektiğinden, bunun dışına çıkmak isteyen her zaman hüsrana uğrayacak adeta zindan hayati yaşayacaktır.  

İnsanın ilk vazifesi, yapacağı en önemli iş, kendi hakikatını, ve kendi gerçekliğininin ne olduğunun idrakine ve o bilince varabilmesidir. 

Önemli ve aslolan içe doğru yolculuk yapıp öze ulaşmak ve bunun neticesinde gerçek olanı, asıl olanı unutmadan onunla birlikte yaşamak ve onunla birlikte hareket edebilmektir. 

Özümüzü ve nasıl bir varlık olduğumuzu anladığımızda işimiz kolaylaşacak ve hayatımız bir o kadar da anlam kazanacaktır. 

Her insanın bu dünyaya geliş amacı ve burada bulunma sebebi vardır. Bu amaca ulaşmadan, asıl amacı bulamadan, insanın huzur ve mutlu bir yaşam sürmesi  mümkün olmayacak, arzuladığı yaşam standardına bir türlü ulaşamayacaktır. 

Verdiğin sözü belki unuttun ama, kalu belada sen, bu şekilde hareket edeceğim diye Allaha söz vermiştin. Bu söz yerine gelmeden hiç bir zaman taşlar yerine oturmayacak ve istediğin yaşam kalitene ulaşamayacaksın. 

Sen sana özel bir yetenekle, özellikle ve güzellikle donatılarak bu dünyaya geldin. Ben bu özelliğim ve yeteneğim doğrultusunda hareket edeceğim diye özüne aslına söz vererek bu hayata başladın. 

Onun için sen, senin fıtratına uygun bir şekilde hareket etmen gerekiyor. Sana özel bir yetenek, özellik ve güzellik verilmişse ki verilmiş, sen ilk önce bunu keşfederek hayata başlamalısın. 

Sendeki bu özellik, güzellik ve yetenekle onun şanını yüceltmelisin. 
İnsan bu özelliklerine göre hareket ederek bulunduğun ortama, yaşama hatta tüm insanlığa katkı sunarak, hayati yaşanılabilir hale getirmelidir. Bu senin en önemli vazifendir. 

Bu şekilde hareket ettiğin müddetçe, hayatın anlam kazanacak, bunun dışında bir yaşam sürmeye uğraşırsan hayat sana zından olacak adeta kendi dünyanda sana cehennemi yaşatacaktır. Hayatın da bu durumdan çıkış yolunu aramakla geçecek ve iş işten de geçmiş olacaktır. 

Yaradılış gayeni bul ve ona göre hareket ederek bu hayata başla. Bunu yaptığın takdirde cennet gibi bir yaşamın temellerini atmış olacak, asıl hedefine bu şekilde ulaşacaksın. 
.
Sen bedenden ibaret olan bir varlık değilsin. Senden işleyenin ne olduğunu tesbit et ve bu şekilde hareket ederek işe koyul. Sen kendini ben diye zannedip hataya düşme. Senle beraber ve senden işleyen varlığı tesbit ede ve yola o şekilde çık. 
Senden işleyen olmazsa, sen bir hiçsin ve yoksun ona göre hareket etmen gerekmektedir. Senin aslın sen değilsin. Ben benim deyip gaflete düşenlerden olma. Sende bir öz var ve o özü bulup meydana çıkar. 

Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm diyen yunusun dediğini düşün?

Bir ben vardır benden içeri sözünü de iyi düşün ve bu insanlar bu sözü niye söylemişler diye üzerinde tefekkür ede,

İnsan her zaman düşünerek, tefekkür ederek hareket eden bir varlık olmalıdır. 
İnsan özünü bulup özüne bağlanması ve ona göre hareket etmesi gerekiyor. 
Özünle bir ve beraber olduğunu sakın unutma!
Sen ondan ayrı bir varlık değilsin.

Sendeki yetenek, özellik, güzellik, kabiliyetlerini, dışarda gördüklerinin etkisine girerek asla unutma ve verdiğin söze Sadık kalarak hayatını devam ettirmeye çalış. 
Bu şekilde yaparsan hayattan zevk alarak yaşar ve hedefine ulaşmanın mutluluğu her halinden belli olur. Cennet gibi bir yaşamın temellerini atmış olursun. 
Ne mutlu sana ve bu şekilde hareket edenlere. Onlar devamlı huzurda ve selamette kalacaklardır. 

Selam ve dua ile Allaha emanet olunuz.

Ali Osman Abanoz