Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinin ortaklaşa gerçekleştirdiği ve üç yıl süren bir çalışma, prostatta mikroplastik varlığını ortaya koydu. Çalışma, şehirde ve kırsalda yaşayan 12 hasta üzerinde yürütüldü ve dünya literatüründe prostat dokusunda mikroplastiklerin birikimini bildiren ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.
Araştırma Ekibi ve Bulgular
2021 yılında başlatılan ve bu yıl tamamlanan çalışma, Prof. Dr. Yalçın Tepe, Prof. Dr. Ural Oğuz, Doç. Dr. Erhan Demirelli, Doç. Dr. Ercan Öğreden, Doç. Dr. Mehmet Giray Sönmez, Dr. Öğretim Üyesi Doğan Sabri Tok, Dr. Handan Aydın ve Dr. Murat Kodat’tan oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirildi.
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ural Oğuz, mikroplastiklerin ağız, solunum ve cilt teması yoluyla insan vücuduna girebildiğini belirtti. Oğuz, "Bilim insanlarının bu konuda çok ilgili olduğunu görmekteyiz. Plasentada, anne sütünde, kanda mikroplastik saptandığı gösterildi. Bu çalışma ile literatürde ilk defa, mikroplastiklerin insan prostatında biriktiğini, kümelendiğini göstermiş olduk," dedi.
Araştırmanın Yöntemi ve Sonuçları
Doç. Dr. Erhan Demirelli, 57-88 yaş aralığında 12 hasta üzerinde yapılan araştırmanın, iyi huylu prostat büyümesi (BPH) nedeniyle kapalı yöntemle prostat ameliyatı yapılan hastalar üzerinde gerçekleştirildiğini söyledi. Demirelli, şehirde yaşayan hastaların prostat dokularında kırsalda yaşayanlara göre daha fazla mikroplastik bulunduğunu belirtti.
Giresun Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Tepe, prostat numunelerini laboratuvarlarında incelediklerini ve mikroplastik parçacıklarının büyük çoğunluğunun poliamid grubunda olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Tepe, "Süzme işlemlerinden elde ettiğimiz örnekleri mikroskop ve kimyasal analizlere tabi tuttuk. Bu kimyasal analizler sonucunda da daha çok poliamid grubu mikroplastiğe rastlandı. Bu hastaların da çoğu şehirde yaşayan hastalardı," dedi.
Gelecek Araştırmalar için İlham Kaynağı
Araştırma ekibi, bulgularının gelecekteki çalışmalara ilham kaynağı olacağına inandıklarını vurguladı. Prof. Dr. Ural Oğuz, "Mikroplastiklerin kanda gösterilmesinden sonra bu çalışma fikri ortaya çıktı. Prostatta plastiği saptadık ancak bunun prostat kanseri ile ya da alt üriner sistem semptomları ile bir ilişkisi var mı henüz bilinmiyor. İnanıyoruz ki bu çalışma gelecekte çok daha yeni çalışmalar için bir esin kaynağı olacaktır," diye konuştu.
Bu önemli çalışma, uluslararası bir dergide yayınlanarak bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı ve prostat dokusundaki mikroplastiklerin potansiyel sağlık etkileri üzerine yeni araştırmaların yolunu açtı.